Ana SayfaKarçal DergisiKarçal Dergisi Birinci SayıArtvin’deki Taşınmaz Kültürel Miras Üzerine Bazı Gözlemler, Korunma Problemleri ve Çözüm Önerileri

Bunları da beğenebilirsin!

Artvin’deki Taşınmaz Kültürel Miras Üzerine Bazı Gözlemler, Korunma Problemleri ve Çözüm Önerileri

Elif Saraç

 

Artvin, Doğu Karadeniz Bölümü’nün en çetin coğrafi şartlarına sahip şehirlerinden biridir. Olumsuz gibi görünen bu durumuna rağmen tarih boyunca pek çok medeniyetin yerleşim alanı olabilmiştir. Topraklarında yaşamış insanların ürettikleri ve miras olarak bıraktıkları kültür varlıkları son derece zengindir ve bu açıdan Artvin şanslı şehirlerdendir. Tarih boyunca şehre hâkim olan medeniyetlerin oluşturduğu çok dilli, çok kültürlü, çok dinli bir yapı söz konusudur. Bu çeşitlilik sebebiyle de Artvin’de, çok sayıda korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı ve sit alanı bulunmaktadır.

Kültürel mirasın zenginliği, şehre ve paydaşlarına oluşabilecek tahribatın engellenmesi ve gelecek kuşaklara sağlıklı ve kullanılabilir bir biçimde aktarılması gibi önemli bir sorumluluğu da yükler. Bu mirasa sahip çıkılamaması, günün ekonomik ve sosyal koşullarının içerisinde etkin bir şekilde kullanılamaması ve hatta tahrip ve yok edilmesi pek çok şehirde olduğu gibi Artvin için de ciddiyetini koruyan bir problemdir.

Günümüze ulaşan mimari anıtlar, inşasında kullanılan malzemelerin özellikleri, yapımından itibaren (malzemenin üretim süreçleri, işçilik özellikleri, yapıda kullanıldığı yer ve diğer yapı elemanlarıyla etkileşimi vb.) başlayan ve devamında yok olmaları ile sona erecek bir bozulma sürecinde varlıklarını sürdürmektedirler. Mimari yapılar dış ortam şartları ile doğrudan etkileşim halinde olan ve bu nedenle de yapılarında oluşabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik değişimlere açıktırlar. Özellikle mevsimsel ısı ve nem oranlarının değişimi, yağmur, rüzgâr, kar gibi doğa olayları bunlar üzerinde çeşitli bozulmalara yol açar. Çatlama, rüzgârın taşıdığı partiküllerin yüzeyde aşınmaya neden olması, kabuklanma, toz haline gelerek dökülme gibi geri dönüşü olmayan fiziksel; asitli ortam oluşturarak malzemenin özgün niteliklerini değiştiren ve dayanıklılığını azaltan kimyasal bozulmalar bunlardan bazılarıdır. Benzer faktörler mikroorganizma, liken, yosun, ot veya bitkilerin kökleri gibi oluşumları da beraberinde getirebilir ki bunlar söz konusu kültür varlıklarının geri dönüşü olmayacak şekilde yok olmasına neden olabilir. Yusufeli Esbeki Manastır Kompleksinin bulunduğu alan rüzgâr gibi aşındırıcı doğal faktörlere açıktır. Burada, fiziksel bozulmaların etkileri açıkça izlenebilmektedir ve koruma konusunda acil önlemlerin alınması gerekmektedir. Ardanuç sınırları içerisinde yer alan ve bugün kullanılmayan Aydın Köyü Kilisesi’nde de özellikle bitki oluşumlarından kaynaklanan bozulmalar izlenebilmektedir.

Taşınmaz kültür varlıklarının yok olmasına neden olan en büyük tehditlerden biri de insan faktörüdür. Bilinçsizlik, hırsızlık, savaş, yağma,  bakımsızlığa terk etme; sosyal ve ekonomik şartların ve algıların değişmesine bağlı problemler insan kaynaklı faktörlerdendir. Özellikle vandalizm kültür varlıklarının ne kadar bilinçsizce tahrip edildiğini gösteren ve her zaman güncelliğini koruyan bir faktördür. Yalnızca Artvin’de ya da ülkemizde değil dünyanın hemen her yanında insanların kültür varlıkları üzerine kazıma ya da farklı boyalar kullanarak yazdıkları isimler ya da yazılar, grafitiler bunun en yaygın örneğidir. Vandalizm, bilerek ve isteyerek, kendi kültürünü ya da inancını yansıtmadığı motivasyonuyla yapıları yok etmeye yönelik hareketleri de kapsar. Artvin ve çevresinde, özellikle merkezden uzak ve kullanılmayan, güvenliği sağlanamayan alanlardaki yapılarda, özellikle de kiliselerin duvarlarında çeşitli dönemlere yapıldığı anlaşılan yazılar göze çarpar. Örneğin Yusufeli ilçe sınırları içerisinde yer alan Tekkale Kilisesi (Dört Kilise) duvar resimleri üzerine farklı materyallerle çeşitli yazılar yazılmak suretiyle tahrip edilmiş yapılar arasındadır. Yapılar, hiçbir güvenlik önleminin olmaması ve bakımsızlığa terk edilme nedenleriyle de tahribata açık hale gelmiştir. Bir diğer insan kaynaklı tehlike de ısınma ya da başka sebeplerle yakılmış ateş izlerinin oluşturduğu tahribatlardır. Bunların yanında artan definecilik hareketleri de diğer bir önemli tehdit unsuru olarak göze çarpar.

Bayındırlık projelerinin ülke ve bölge kalkınmasındaki önemi yadsınamaz. Bu tür projeler hazırlanırken çevre mühendisliği, sanat tarihi, arkeoloji ve koruma gibi farklı disiplinlerden uzmanların da dahil edildiği bilim kurullarının danışmanlığında projeler oluşturulması, ülkemiz gibi çok katmanlı kültürel yapılanmaya sahip coğrafyalar için kaçınılmazdır. Bu anlamda değerlendirildiğinde, bölgedeki taşınmaz kültür varlıklarını tehdit eden, yok olmasına neden olan en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesiz yapımı devam eden HES projeleri ve barajlardır. Tamamlanan Muratlı, Borçka ve Deriner Barajlarının suları altında kalan kültürel miras öğelerinin, geri getirilebilmesi mümkün değildir. Örneğin, Artvin-Şavşat-Ardanuç yol ayrımında bulunan, bir Osmanlı Dönemi yapısı olan Berta Köprüsü, Deriner Baraj suları altında kalmıştır. Deriner Barajı ve HES projesi göl alanı içerisinde kalan Zeytinlik ve Oruçlu köylerinde bulunan bazı yapılarla ilgili olarak, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca alınan 25/02/2011 tarihli ve 3263 sayılı kararla “Oruçlu Köyü Camii, Zeytinlik Köyü Camii, Zeytinlik Köyü Aşağı Türbe, Zeytinlik Köyü Yukarı Türbe, özgün yapı ve süsleme malzemelerinin bilimsel usullere uygun olarak hazırlanacak rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin kurula sunulmasına ve ilgili kurumlardan gerekli izinlerin alınmasından sonra uygulamaların yapılabileceğine” karar verilmiştir HES Projeleri ve barajların bu etkileri dışında, bulundukları bölgedeki iklimi ve dolayısıyla da ekolojik dengeyi bozmaları kültür varlıklarının tahrip olmasında dolaylı etkilere sahiptir.

Borçka Banakna Köprüsü Üzerinde Definecilik İzleri

Sorumluluklarımız ve Çözüm Önerileri

Çok sayıda taşınmaz kültür varlığının bulunduğu Artvin’de, bu değerlerin niteliklerini, sorunlarını bilmek ve bunların kültürel kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak korunmasını sağlamak kente dokunan her bireyin sorumluluğudur. Artvin, asırlar boyunca ortaya koyduğu eserlerle zenginleşen kültürel birikimini günümüze kadar getirmeyi başarmıştır. Ancak bugüne bakıldığında sürdürülen tarihsel ve kültürel mirasın korunması ve sağlıklılaştırılması çalışmalarının yeterli ve başarılı olduğunu söylemek ne yazık ki pek mümkün değildir.

Artvin’in kültür kimliğinin dayanağını oluşturan fiziksel tanıkların yaşatılması ve bu topraklardan geçecek kuşakların da bu tanıklarla tanışabilmesi için, sahip oldukları bilgileri, yanılgıya neden olmayacak bir biçimde aktarmaya ve bunun için de korumaya öncelik vermek mecburiyetindeyiz. Yapıların mevcut korunma durumlarının detaylı olarak belgelenmesine öncelik verilmelidir. Elde edilecek bulgular değerlendirilerek her bir kültür varlığının ihtiyaçlarına yönelik, uluslararası koruma, etik, kuram ve yaklaşımlarına uygun çözümlerin fiziksel ortama yansıtıldığı bilinçli müdahalelerin yer alacağı restorasyon süreçlerine yer verilmelidir. Bunun için doğru örgütlenme modeli ve doğru yasal, yönetsel ve parasal destek sağlayacak modellerin ortaya konması gereklidir. Elbette ki bu denli geniş bir çalışma süreci, farklı uzmanlıkların ve grupların bir arada ve ortak emeğini gerektirir. Yasal ve kuramsal çerçeve bir bütün olarak değerlendirilmeli, paydaşların görev ve sorumlulukları doğru ve eksiksiz bir biçimde ortaya konmalıdır.

Zeytinlik Köyü, 2012 (Mehmet Kalaycıoğlu)

Ait olunan kültürel geçmiş, halkın kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline getirilmeli, içselleştirilmelidir. Koruma kültürünün toplumun her kesimi tarafından anlaşılması sağlanmalıdır. Kültür varlıkların değerlerinin anlaşılması için onları öne çıkaracak, nitelikli eğitim çalışmaların yapılabilmesi de son derece önemlidir. Bunu sağlamada yalnızca kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler değil halk da birinci dereceden sorumludur.

2004 yılına kadar kültürel mirasın korunması sorumluluğu çok büyük oranda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aitti. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu’nda yapılan yasal düzenlemeler ve 2005 yılında yürürlüğe giren yerel yönetimler yasası ile bu durum değişiklik göstermiştir. Bu bağlamda, Artvin Belediyesi de kültürel mirasın korunmasında köprü görevi üstlenmelidir.

Turizm, şüphesiz kültür varlıklarının korunmasında önemli bir potansiyel olarak değerlendirilebilir. Ancak kültür varlıkları için bir tehdit unsuru olmayacak doğru ve dengeli bir politikanın oluşturulması önemli ve öncelikli kabul edilmelidir. Bölge halkının miras konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik kültür ve turizm faaliyetlerinin canlandırılması, bunu destekleyecek sosyal sorumluluk projelerinin geliştirilmesi ve finansal altyapının sağlanması öncelikler arasında ele alınmalıdır.  Artvin ve çevresinin tarihini somut olarak yansıtacak ve önemli bir eksiklik olan müzelerin oluşturulmasına hız vermek de kültürel mirasın korunması açısından son derece önemlidir.

Yapılan gözlemlerde Artvin’deki kültür varlıklarının tahrip olmasında, güvenlik önlemlerinin eksikliği de dikkat çekmiştir. Bu açıdan, öncelik verilmesi gereken konulardan biri de güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu alanların tespit edilmesi ve gerekli önlemleri alınmasıdır.

Bugün tüm doğal etkenlere, insanların neden olduğu tahribata rağmen hala ayakta kalabilen tüm yapı ve diğer kalıntılar, kent tarihi ve kültürü bakımından incelenmeye, korunmaya ve gelecek kuşaklara aktarılmaya değer niteliklere sahiptir. Unutulmamalıdır ki kültürel ve doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulması veya yok olması, bütün dünya milletlerinin mirası için zararlı bir yoksullaşma olarak ortaya çıkacaktır.

Kaynakça

ASATEKİN, N.G. (2004). Kültür Ve Doğa Varlıklarımız Neyi, Niçin, Nasıl Korumalıyız?.  Ankara: Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Yayınları

AYTEKİN, O. (1999). Ortaçağdan Osmanlı Dönemi Sonuna Kadar Artvin’deki Mimari Esereler, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

BAŞKAN, S. (2018). Çoruh Barajları Suları Altında Kalan Tarihi Üç Caminin Taşıma Ve Rekonstrüksüyon Uygulamaları Hakkında Bir Değerlendirme, Vakıflar Dergisi 49 (Haziran), 185-210

YAVUZ, N. (Ed.). (2019). Artvin Tarihi Araştırmaları – 1. İstanbul: Kriter.

YILDIZ, G. M. Ve ŞENGÜN, H. (2019). Çoruh Vadisi’ndeki Baraj Projelerinin Yol Açtığı Yeniden Yerleşim (İskan) Ve Kamulaştırma Sorunu Üzerine Bir Değerlendirme, Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt-Sayı: 12(1), 48-60

Artvin Kültürel Taşınmaz Varlıklar. (2021, 10 Mayıs). Erişim Adresi https://karadeniz.gov.tr/artvin-kulturel-tasinmaz-varliklar/?&sahife=1

Taşınmaz Kültür Varlıkları ve Sit Alanları. (2021, 10 Mayıs). Erişim Adresi https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-44799/illere-gore-korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varligi-i-.html

UNESCO, Dünya Kültürel Ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, 1972

Son Gönderiler