Damla YAZICI*
Borçka Gençlik Tiyatro Buluşması benim katıldığım ilk festivaldi. Yurt dışından gelen sanatçılarla ilk defa yüz yüze iletişim kurabilmek, daha önce hiç yaşamadığım deneyimlere sahip olmak inanılmaz bir histi.
Festivalde katıldığım atölyelerden biri kukla atölyesiydi. Kukla atölyesinde özel malzemeler ve inanılmaz detay ile kuklalar tasarlamanın her zaman gerekli olmadığına, hatta onun yerine bir kumaşın veya buruşturulmuş bir kağıdın bile hayal gücüne bağlı olarak da bir kukla olabileceğini görmüş oldum. Bu hayali imajı aktarım becerisi sanatın gücü olmalı.
Fiziksel tiyatro atölyesinde her gün yapıp hiç fark etmediğimiz bir değerlendirme yapıldı: pantolon giyerken bedenimizle bir nevi dalga yaptığımız! gerçekten de öyleydi. Dolayısıyla sanatçılar, insan bedenine bakarken kas, kemik, sinir toplamı değil, her bir harekette bir duygu görüyor, doğa ile benzerliğini ve ilişkisini kuruyor ve işte bu da sanatın gücü.
Bence oyunların büyük bir çoğunluğunun eşitsizliğe, adalete ve toksik maskülenliğe değinmesi gerçekten muhteşem bir dokunuştu. Ayrıca gençler tarafından sunulan “Romeo ve Juliet” oyunu da bayağı hoşuma gitmişti. Doğrusu gençlerin yaptığı bir gösterinin de bu festivalin bir parçası olması çok hoş bir dokunuş. Umarım gelecek festivallerde de gençler oyunların bir parçası olur.
Kitap fuarındaki çeşitlilik kesinlikle en sevdiğim şeylerden biri olacak, çünkü içerisinde sadece bilinen yazarların kitapları değil, farklı kültürlerden, farklı bakış açılarından, farklı konulardan, politik ya da psikolojik, yetişkin ya da çocuk kitapları vardı ve bu kadar çeşitliliğin olması çok hoştu. Fiyatlar biraz pahalıydı, ama emin olun ki fiyata gerçekten değen kitaplar gördüm. Bana kalsa şu an hepsini satın almış olurdum.
Umarım önümüzdeki yıllarda böyle festivaller olur ve umarım hepsine katılabilirim!
* 13 yaşında Borçkalı sanatsever