Kuttusi Zorlu
Son 10 yıldır uluslararası bilimsel çalışmalarda buzul turizmi kavramı sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Buzul turizmi kavramını açıklamadan önce buzulun kendisine değinmenin faydalı olacağı görüşündeyim. Nitekim buzul kavramı, Türkiye’de sıklıkla karıştırılmaktadır. Genellikle buzulun, normal buz gibi bir oluşum olduğu algısı söz konusudur. Bu nedenle de buzulların oluşumu ve gelişimi hakkında birkaç önemli bilgi vermek ve normal bir buz ile farkını ortaya koymak yerinde olacaktır. Herhangi bir yerde mevcut olan suyun, düşük sıcaklıklar altında donmasıyla buz meydana gelmektedir. Buzullar ise rekristalize (yeniden kristallenme) kardan oluşan ve özel bir akış hareketi sunan buz kütleleri olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle buzul buzu, düşen karların çeşitli evrelerden geçerek metamorfizmaya (başkalaşıma) uğraması sonucunda oluşur. Bu başkalaşım sürecinde iki evre söz konusudur: İlk olarak düşen karın firn (neve) buzuna dönüşmesi, daha sonra ise firn buzunun buzul buzuna dönüşmesi. Buzul oluşma sürecinde, düşen kar miktarının erime miktarından daha fazla ve hızlı olması gerekmektedir.
Yeryüzündeki güncel buzullar, çoğunlukla kutup bölgeleri ve yükseltisi fazla dağlık kütlelerde yer almaktadır. Yüksek enlemlere doğru gidildikçe dağlık kütlelerdeki buzulların görülme seviyeleri daha aşağılara sarkmaktadır. Örneğin Ekvator kuşağında yer alan Rwenzori Dağları’nda buzullara rastlamak için 4500 metre seviyelerine çıkmak gerekirken Arjantin Patagonya bölgesinde yer alan Perito Moreno Buzulu ise deniz seviyesinden 180-200 metre yüksekliklere kadar inmektedir. Bugün Dünya’nın yaklaşık 1/10’u buzullarla kaplı durumdadır. Buzulların kapladığı alanlar az olmasına rağmen, buzullar birçok insan topluluğu için önemli bir tatlı su kaynağı sağlamaktadır. Örneğin, Bolivya’da bir milyonu aşkın nüfusa sahip ve 3500 m. yükseltiye kurulmuş bir kent olan La Paz, su ihtiyacının % 85’ini buzullardan sağlamaktadır. Buzullar aynı zamanda iklim değişikliğinin hassas bir göstergesi ve Dünya ekosisteminin önemli bir bileşeni olarak kabul edilmektedir. Bunun dışında bölgesel turizm ürünlerinin desteklenmesinde de çok önemli bir rol oynamaktadırlar. Birçok buzul bölgesi, Dünya çapında popüler bir turizm destinasyonu haline gelmiştir. Bu noktada ortaya çıkan kavram, buzul (glasyal) turizmi olarak adlandırılmaktadır.
Buzul turizmi basitçe ‘buzul alanlarındaki turizm faaliyetleri’ olarak tanımlanmaktadır. Daha kapsamlı bir tanım ise ana cazibe merkezleri olarak buzullar ve antik buzul kalıntılarının bulunduğu alanlarda buzul yürüyüşü, fotoğrafçılık ve kayak ile buzul gezisi gibi turistik aktivitelerin yanı sıra bilimsel keşif ve ölçme çalışmalarını da içermektedir. Bu turizm türüne olan talep de bölgelere göre farklılaşmaktadır. Örneğin Çin’deki 1 no’lu Bashui Buzulu’nu 1,5 milyondan fazla, Kanada’daki Athabasca Buzulu’nu ise yaklaşık 1 milyon ve Fransa’daki Mer de Glace’i, yılda 360 binden fazla kişi ziyaret etmektedir.
Günümüzde buzul turizmi başarıyla yürütülmekte ve dünyanın birçok yerinde bölgesel ekonomik faydalar sağlamaktadır. Buzul turizminin Dünya’da popüler bir şekilde yürütülmesine ve Türkiye’nin güncel buzul alanlarına rağmen henüz ülkemizde bu turizm türü üzerine herhangi bir bilimsel çalışma yapılmamıştır. Ayrıca Türkiye’de herhangi bir destinasyon, turistik faaliyetlerinde bu kavramı kullanmamaktadır. Başka bir deyişle ülkemizde bu kavram konusunda henüz bir farkındalık oluşamamıştır. Bu yazıda, buzul turizminin Türkiye’de yürütülebileceği alanlardan birisi olan Karçal Dağları (3431 m) özelinde genel bir değerlendirme yapılmıştır.
Türkiye’de güncel buzullar üç farklı bölge ile incelenebilmektedir. Bunlar, (1) Güneydoğu Toroslar, (2) Doğu Karadeniz Dağları ve (3) Anadolu platosuna dağılmış halde bulunan yüksek dağlık kütleler ve sönmüş volkanlardır.
Türkiye’nin güncel buzullarına sahip olan nadir alanlarından birisi de Karçal Dağları’dır. Anadolu’nun kuzeydoğu kesiminde Çoruh Nehri ve yan kolları tarafından derince yarılmış vadilerin çevrelediği Karçal Dağı, yüksek bir kütle özelliği taşımaktadır. Karçal Dağları’nda Geç Pleistosen buzullaşması (126-11.7 bin yıl) sonucu gelişen ve sadece beş sirk içerisinde yer alan buzulların bir kısmı günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Karçal Dağları’ndaki 5 buzul kütlesi kuzeyden güneye doğru Çamdalı, Karçal, Sakız, Yamukdiken ve Dalgalı olarak sıralanmaktadır. Karçal Dağları’ndaki güncel buzullar; çoğunlukla karla kaplı halde olmaları, derin tekne vadiler içerisinde yer almaları, çevrelerinde güneşlenmeyi kısmen engelleyici yüksek dorukların bulunması ve hava kütlelerinin geliş açısı gibi etkenlerden dolayı günümüze kadar ulaşmışlardır.
Güncel buzulların çeşitli fiziksel özellikleri aşağıdaki tabloda sunulmuştur. Örneğin Çamdalı buzulu; Yıldız ünitesinin Çamdalı buzul vadisinde, 3100 m ile 2820 m yükseltiler arasında yer almaktadır. Buzul, ortalama 400 m uzunluğa ve 250 m genişliğe ve 25 m’den fazla derinliğe sahiptir. Dalgalı buzulu ise Karçal ünitesinde Dalgalı buzul vadisinde, 3100 m ile 2980 m yükseltiler arasında yer almaktadır. Buzul, yaklaşık 250 m uzunluğa, 100 m genişliğe ve 10 m’den fazla kalınlığa sahiptir. Diğer güncel buzul alanları ile ilgili detaylı bilgiler Karçal Dağları’nda yapılan bazı buzul araştırmalarında mevcuttur.
Dalgalı buzulu ise Karçal ünitesinde Dalgalı buzul vadisinde, 3100 m ile 2980 m yükseltiler arasında yer almaktadır. Buzul; yaklaşık 250 m uzunluğa, 100 m genişliğe ve 10 m’den fazla kalınlığa sahiptir.
Buzul turizminde, güncel buzul ile antik buzulların oluşturduğu topografik şekillerde çekicilik oluşturabilecek ünitelerdir. Karçal Dağları’nda güncel buzullar dışında kaya buzulları ve bunların dışında eski buzul alanlarının oluşturduğu buzul topoğrafyası şekilleri gibi alanlar da buzul turizmi için önemli arz kaynakları arasında gösterilebilir. Söz konusu potansiyeline rağmen Karçal Dağları’nda buzul turizminin gelişimi için belli başlı etkenlerin ele alınması gerekmektedir. Bunlar:
• Karar alma ve yürütme mekanizması olarak tüm paydaşların katılımıyla bir turizm kurulunun oluşturulması.
• Buzul cazibe merkezlerinin oluşturulması (manzara seyir noktaları, müze, sosyal donatılar, festivaller, etkinlikler vb.) ve bu merkezlerin diğer doğa tabanlı turizm ürünleriyle entegre bir şekilde tanıtılıp pazarlanması.
• Buzul turizmi için sosyal medya aracılığıyla imaj ve algı oluşturulması (Kaçkar Dağları’nın ön planda olması gibi). Örneğin buzulların küçülmesi ve geri çekilmesine karşın ‘Son Şans Turizmi’ imajı. Yok olmadan önce keşfet ve deneyimle.
• Buzul çekiciliklerinin turizm pazarına çok uzak olmasından dolayı ulaşım altyapısındaki eksiklikler giderilmelidir. Alternatif ulaşım imkanlarının (Teleferik, telesiyej gibi) geliştirilmesi.
• Buzul turizmi için tur operatörleri ve rehberlerinin mevcudiyeti.
• Buzulların iklim değişikliğine adaptasyonu.
Buzul turizminin gelişimi, esas olarak erişilebilirlik şartları ve diğer altyapıların yanı sıra ilgili turizm politikaları ile de ilgilidir. Ayrıca yöresel ya da bölgesel sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi de buzul turizmi gelişimini etkileyebilecek diğer bir etkendir. Dahası günümüzde yaşanan küresel iklim değişikliği ve etkileri, dünyadaki önemli buzul destinasyonlarında yürütülen turizm faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Sonuç olarak Karçal Dağları’nda kısa, orta ve uzun vadede buzul turizminin gelişimi için çok yönlü ve koordineli bir şekilde strateji ve planlamaların uygulanması gerekecektir.
Kaynakça
Bayrakdar, C., Çılğın, Z., Canpolat, E., ve Döker, M. F. 2015. Türkiye’de Yeni Bir Buzulun Keşfi: Şahintaşı Buzulu. Bilim ve Teknik, Mart 2015. 83-85.
Dede, V. 2009. Çadır Dağı’nın Buzul Jeomorfolojisi (Yalnızçam Dağları-Artvin). Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fiziki Coğrafya Bilim Dalı, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Van.
Dede, V. 2016. Karçal Dağları’nın Buzul Jeomorfolojisi ve 36CI Kozmojenik Jeokronolojisi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Coğrafya (Fiziki Coğrafya) Ana Bilim Dalı, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara.
Erinç, S. 2001. Jeomorfoloji II. Der Yayınları, ISBN: 978-975-3533-94-2.
Gürgen, G., ve Yeşilyurt, S. 2012. Karçal Dağı Buzulları (Artvin). Ankara Üniversitesi, Coğrafi Bilimler Dergisi, 10:1, 91-104.
Salim, E., Ravanel, R., Deline, P. and Gauchon, C. 2021a. A review of melting ice adaptation strategies in the glacier tourism context. Scandinavian Journal of Hospitality and Tourism, 21:2, 229-246.
Salim, E., Ravanel, R., and Gauchon, C. 2021b. Aesthetic perceptions of the landscape of a shrinking glacier: Evidence from the Mont Blanc massif. Journal of Outdoor Recreation and Tourism, 35, 1-11.
Sarıkaya, M. A. 2011. Türkiye’nin Güncel Buzulları. Fiziki Coğrafya Araştırmaları: Sistematik ve Bölgesel (Ed: D. Ekinci), Türk Coğrafya Kurumu Yayınları, 6, 527-544.
Shijin, W., Jia, X., and Lanyue, Z. 2020. China’s glacier tourism: Potential evaluation and spatial planning. Journal of Destination Marketing & Management, 18, 1-10.
Turoğlu, H. 2011. Buzullar ve Buzul Jeomorfolojisi. Çantay Yayınları, ISBN: 978-975-9060-82-4.
Welling, J. T., Árnason, Þ., and Ólafsdottír, R. 2015. Glacier tourism: a scoping review. Tourism Geographies, 17:5, 635-662.