Candan Badem
1877-78 Osmanlı Rus Savaşı’nda, 21 Ocak 1878’de Rus ordusu çetin mücadelelerden sonra Dolishana (Hamamlı) mevzilerini ele geçirdi ancak Artvin ve Batum’u hâlen işgal edememişti. Dolayısıyla 31 Ocak 1878’de Edirne Mütarekesi imzalandığı zaman Kars ve Ardahan’ın aksine, Artvin ve Batum Rus işgalinde değildi. Ancak Osmanlı Devleti Erzurum’a karşılık Batum ve Artvin’den çekilmek zorunda kaldı. 1878 Berlin Antlaşması sonucunda Osmanlı Devleti Batum, Çıldır ve Kars sancaklarını (elviye-i selase de denilen üç sancak) Rusya’ya terk etti. Antlaşmada Lazistan sancağı yerine Batum sancağı, Çıldır sancağı yerine de Ardahan sancağı ifadesi geçmektedir. Trabzon vilayetine bağlı Lazistan sancağının merkezi Batum’daydı. Bugünkü Artvin ili toprakları Lazistan sancağının Livane kazasıyla büyük ölçüde örtüşüyordu. Batum sancağı bugünkü Artvin ilinin büyük kısmını, Çıldır sancağı da yukarıda açıkladığımız gibi bugünkü Ardahan ili ile bugünkü Erzurum’un Oltu, Olur ve Şenkaya ilçelerini ve Artvin’in Ardanuç ve Şavşat ilçelerini kapsıyordu. Borçka ilçesi toprakları da yine Lazistan sancağına bağlı Acarateyn kazasının Macahel nahiyesi kapsamındaydı. Ardanuç kazası ve Şavşat nahiyesi Osmanlı döneminde Çıldır sancağına dahildi. Ardanuç ve Şavşat Rus işgalinden sonra Batum oblastının Artvin okruguna dahil oldu. Trabzon vilayeti 1295 (1878) salnamesine göre merkezi Batum olan Lazistan sancağına bağlı Livane (Artvin) kazasının toplam erkek nüfusu 18.371 (16.283 İslam, 1.643 Katolik Ermeni, 445 Gregoryen Ermeni) ve Macahel nahiyesinin erkek nüfusu da 3.630 Müslüman idi.
Rus yönetimi Kars ve Batum oblastlarını (askeri vilayetlerini) okrug’lar (sancaklar) ve uçastok’lara (kazalara) ayırıp sancaklara genelde albay rütbesinde birer mutasarrıf ve kazalara da sivil veya teğmen veya yüzbaşı rütbesinde askeri birer kaymakam atamıştı. Rus idaresinin yerel halktan kaymakamlık makamına atadığı tek örnek, 1881-82 yıllarında mayor militsii (zaptiye binbaşısı) rütbesiyle Artvin kazası kaymakamı olan Ahmet Efendi Halvaşizade’dir.
Başlangıçta Batum oblastı, serbest liman (port franko) şehri Batum ile Batum, Artvin ve Acara okruglarından oluşuyordu. Artvin okrugunun üç kazası (uçastok) vardı: Artvin, Ardanuç, Şavşat-İmerhevi. Acara okrugu da Yukarı Acara, Aşağı Acara ve Macahel kazalarından oluşuyordu. Acara okrugu daha sonra lağvedilerek Batum okruguna katıldı, böylece Batum oblastı üç yerine iki sancağa bölünmüş oldu. Rusya Batum’un serbest liman statüsünü Temmuz 1886’da iptal etti. Kars ve Batum oblastlarında, Rusya’nın guberniyalarından (sivil valilerce yönetilen illerinden) farklı olarak bir çeşit askeri yönetim olan ‘askeri-örfi idare’ uygulanıyordu. Batum oblastı Haziran 1883’te lağvedilerek Kutaisi guberniyasına bağlandı, ancak Artvin ve Batum sancaklarında (okruglarında) yine askerî-örfi yönetim hüküm sürüyordu. Nihayet tam yirmi yıl sonra Haziran 1903’te Batum ve Artvin okrugları Kutaisi guberniyasından ayrılarak yeniden Batum oblastı kuruldu.
Çarlık yönetiminde Artvin okrugu mutasarrıflığını (naçalnikliğini) 1881’den 1887’ye değin Mihail Mepisov, 1889’dan 1898’e dek Gürcü kökenli Yüzbaşı Knez Mihail Eristov (Eristavi), 1899-1903 arasında Yarbay Pyotr Şubinskoy, 1905-07 arası Yarbay Grigoriy Loven, 1908-13 arası Yüzbaşı Emil Şmerling, 1915-16 arası Yüzbaşı Yevgeniy Lavrov ve nihayet 1917 yılında Yüzbaşı Nikolay Zosimoviç yaptı. Artvin kaza kaymakamlığını ise 1881-82’de Halvaşizade Ahmet Efendi, 1890-1904 arası Gürcü kökenli Yüzbaşı Knez Yason K. Abaşidze, 1905-10 arası Poruçik Georgiy Çernyavskiy ve nihayet 1911-17 arası Gürcü kökenli sivil memur Vasiliy Dekanozov yaptı. Ardanuç kazası kaymakamlığını 1881-99 arasında Ermeni kökenli sivil memur Karapet Harutyunov, 1905-10 arası Gürcü kökenli Yüzbaşı Knez Parsadan Mikeladze, 1911-13’te Radion Patsan, 1914-16 arası sivil memur Nikolay İvanov ve nihayet 1917’de Gürcü kökenli sivil memur Makar Gorduladze yaptı. Şavşat-İmerhevi kazası kaymakamlığını ise 1881-83’te Gavriel Korganov, 1884-89 arası Gerasim Kamsarakan, 1893-1905 arası sivil memur Seyfulla Bek Atamalibekov, 1907-10 arası yukarıda adı geçen Dekanozov, 1911-12’de Kaplan Kiliptari, 1913’te sivil memur Nikolay İvanov, 1914-15’te Yüzbaşı Georgiy Filippov ve nihayet 1917’de Nikolay İvanov yaptı. Artvinli yazar Adil Özder, 1917’den Mart 1918 Brest-Litovsk Antlaşması’nın imzalanmasına kadar “son Artvin naçalniğinin” Gürcü beylerinden Landiya adlı biri olduğunu yazıyor ancak 1917 Kafkas salnamesine göre Polikarp Landiya, Artvin sancak mutasarrıfı Zosimoviç’in yardımcısıdır. Bununla birlikte Landiya asaleten veya vekaleten Zosimoviç’in yerini almış olabilir.
Kars’ta olduğu gibi Batum ve çevresinde de 1878’den sonra yerel ulema ve beyler Müslüman halkı Rus idaresinde kalmayıp Osmanlı idaresinde yaşamak üzere Anadolu’ya göç etmeye teşvik etmiştir. Çürüksulu Ali Paşa gibi Osmanlı yetkilileri de halkı göçe teşvik ediyordu. Rus Kafkas ordusu kurmay albayı Lisovkiy’e göre Batum ve çevresindeki Müslümanlardan üç yıllık süre içinde yaklaşık 38 bin kişi yani nüfusun yaklaşık üçte biri göç etti. En çok göç, savaştan en çok etkilenmiş olan yerlerden yani Batum’un kuzeyinden (üçte iki oranında), Gönye ve Aşağı Acara’dan (yarıya yakın) olmuş, Kintrişi ve Maçahel vadilerindeki bazı köylerin nüfusunun onda dokuzu göç etmişti. Buralardan Batum limanına gelen Müslüman ahali vapurlara binerek Trabzon limanına ulaşıyordu. En az göç veren yerler Yukarı Acara, Ardanuç ve Şavşat olmuştu. Buralar hem savaştan az etkilenmiş hem de göçe yönelik vaazlar buralara daha az ulaşmıştı. Trabzon’a ulaşan muhacirlerin birkaç yüzüne barınak bulunabilmiş, geri kalanlar açıkta kalmıştı. Sonuçta Batum civarından gelen dört bin kadar muhacir Rusya’ya geri döndü. Bu dönemde Batum ve civarında tam bir kaos sürdü. Her tarafta soyguncular türedi. Ahalinin bir kısmı yörenin sadece geçici bir süre için Rusya’ya bırakıldığına inanıyordu. Özellikle Yukarı Acara halkı isyana hazırdı. 1879 kışında halk Hulo köyündeki uçastok merkezini basıp konağı yaktı. Rus kaymakamı Ahıska’ya kaçtı. Kısa süre sonra Hulo’ya Rus ordusu gelerek duruma hâkim oldu.
Rus hükümetinin Batum ve Artvin’den yerli halkın Türkiye’ye göçlerini önlemeye çalıştığını göçmenlerin Osmanlı Arşivinde saklanan dilekçelerinde de görmek mümkün. Örneğin bir dilekçede “Livane kazasından bin üç yüz haneyi mütecaviz muhacirinin hicret azminde bulundukları halde mahalli hükümeti tarafından muhalefet olunduğu” bildirilmekteydi. Manyas ve Gönen’in köylerinde iskân edilen Batum göçmenleri, göç ederken Rus yetkililer tarafından engellemeler yapıldığını şu cümlelerle ifade etmişlerdi: “…görülen hamiyet ve sadakat-i kâmile abd-i kemineleri muhâcerete dahi sevk ederek Rusya memurları ise bunun önünü almak için tedâbir-i adideye teşebbüsle hatta emlâk ve arazimizin füruhtuna da suret-i mümânaat gösterüp ol bâbdaki hukuk ve müsâadet-i ahdiyeden bile mahrum bırakmış…”
Rus yönetimi Batum oblastı ve Artvin’de Müslümanlar arası medeni hukuk davalarına bakmak üzere bir kadı ve halktan seçilmiş üç üyeden oluşan ‘halk mahkemeleri’ ya da sözlü mahkeme denen mahkemeler kurmuştu. 1914 yılında Artvin sözlü mahkemesi kâtibi Miran Apetyan, kadı Muhammed (Mehmet) Efendi Çağal-oğlu, üyeler Stepan Başaratyan, Şevki Efendi Arif-oğlu, Zabit Ağa Peltek-oğlu, Şükri Ağa Ali-oğlu idi. 1915 yılı Kafkas salnamesine göre Batum Baş Halk Mahkemesi kadrosu şöyleydi: Başkan, vali yardımcısı Yüzbaşı Mihail Laçinov, kâtip Manuel Petrosyan, kadı Hemid Efendi Lukumci-oğlu, üye milis asteğmeni (praporşçik militsii) İshak Efendi Halvaşi, üye Mateos Aznauryan. Kadı Hemid Efendi Şubat 1915’te Kafkasya naibinin emriyle görevden alındı. Artvin okrugu sözlü mahkemesi kadrosu da şöyleydi: Başkan (münhal), kâtip Miran Apetyan, kadı Muhammed Efendi Çağaloğlu, üye Stepan Başaratyan, üye Kadir Ağa Çil Hüseyin-oğlu, Ömer Ağa Kamış-oğlu, Şükri Ağa Ali-oğlu. Kadir, Ömer ve Şükrü ağalar ve yedek üyelerden Memed Efendi Ahmed-oğlu ve Kamil Ağa Bilal-oğlu daha 1915’te kaybolmuştu (Kadir Ağa Ardahan muharebesinde vurulmuştu.) ancak Şubat 1916’da mahkeme üyeliklerinden azledildiler. Ardanuç okrug mahkemesi üyeleri Yusuf Efendi Kurban-oğlu ve Molla Bek Emil-Bek-oğlu ile yedek üyeler Ramiz Bek Hasan-Bek-oğlu ve Faik Efendi Ehsan Ağa-oğlu da kayıp oldukları için azledildiler.
Şubat 1897’de yapılan Rusya genel nüfus sayımı sonuçlarına göre o sırada Kutaisi guberniyasına bağlı olan Artvin okrugundaki okuryazarlık oranları okrugda %6,6, Artvin merkezinde %24,7, köylerde %3,9’du. Artvin okrugunun toplam nüfusu 56.140 kişiydi. Nüfusun %84’ü Müslüman, %8,5’i Ermeni Katolik ve Protestan, %5,5’i de Gregoryen Ermeni’yken Ortodokslar %2 paya sahipti. Ana diline göre nüfusun dağılımına bakarsak, %74’ü Türkçe, %12’si Ermenice, %10’u Gürcüce ve yaklaşık %2’si de Rusça konuşuyordu.
Çarlık yönetimi Kars oblastında boş kalan köylere Rus, Rum ve Ermeni köylüleri yerleştirdi. Ancak Artvin sancağında Rus veya gayrimüslim köyü kurulmadı. 1914 yılında dünya savaşının öncesinde Artvin okrugunda Müslümanlar hala nüfusun %82’sini oluşturuyordu. Buna karşılık Ermenilerin oranı (geçici nüfus dahil) Kars vilayetinde %29,7, Artvin okrugunda ise %15,81 idi. Rusların oranı aynı sırayla %4,8 ve %1,23 idi.
Rusya’da Kasım 1912’den 1917 Şubat Devrimi’ne dek görev yapan dördüncü Duma’da Kars ve Batum oblastları ile Sohum okrugunu yine tek bir milletvekili temsil etti: Gürcü Menşeviklerinden Akaki Çhenkeli. Seçimler iki dereceliydi, önce seçmenler seçiliyor sonra bu seçmenler bir vekili seçiyordu. Batum oblastının resmî gazetesi olan Batum Oblastnıya Vedomosti veya aynı gazetenin Türkçe kısmının başlığıyla söylersek Batum Eyalet Ceridesi’nde yayımlanan duyuruya göre, Artvin şehir merkezini temsilen seçilen “seçmen” Akop Petrosoviç Piloyan Batum’da ikamet ediyordu. Piloyan İngiliz petrol şirketi Oleum’un Batum şubesi müdürlüğü ile St. Petersburg Sigorta Şirketi’nin acentalığını yapıyordu. Piloyan öğretmen okulu mezunuydu. Artvin okrugunun köylerini temsilen seçilen iki seçmen Artvin kazası Kuvarshan köyünden Ahmed Ağa Çil-Hüseyin-oğlu ile Ardanuç kazası Şavgular köyünden Molla Kahriman Mevlüd-Ağa-oğlu olmuştu. Bu iki ikinci seçmenin (Rusçası vıborşçik, Osmanlı’da buna müntehib-i sani deniyordu) ikisinin de çiftçi ve Türkçe okuryazar olduğu belirtiliyor.
1914 yılı ekim ayı sonunda Osmanlı Devleti Rusya’ya saldırdığı zaman Rus Kafkas ordusu Hopa – Artvin – Ardanuç hattında Çoruh Nehri boyunca uzanan sınır bölgesinden ciddi bir saldırı beklemediği için burada büyük güçler konuşlandırmamıştı. Savaş başladığı zaman Teşkilat-ı Mahsusa (TM) çeteleri yol boyunda bu zayıf birliklere ateş açtılar. Artvin, Ardanuç ve Şavşat yöresindeki Rus Çoruh müfrezesinin (1. Kuban Kazak piyade taburu ile biri süvari olmak üzere dört sınır muhafız bölüğü, toplam 1.500 kişi) komutanı olan Albay Georgiy N. Rastorguyev, saldıran çetelerin gücünü abartarak üstün Türk güçlerinin saldırısına uğradığını bildirdi ve Borçka’ya çekilmek için izin istedi. Batum kalesi ve müstahkem mevzi komutanı General Aleksandr Yelşin buna izin verdi. Böylece Rus askerleri ve sivil bürokrasi 18 Kasım 1914’te Artvin’i ve 20 Kasım’da Ardanuç’u terk ettiler. Rus askerleri Borçka’da toplanırken, sivil bürokrasi 22 Kasım’da Ardahan’a geldi. Rus asker ve bürokratlarının kaçışını gören Artvin’in Ermeni ahalisi de panik içinde yaya olarak ve atlı arabalarla Batum’a doğru kaçmaya başladı.
Yusuf Rıza Bey komutasındaki Osmanlı güçleri 24 Kasım’da Artvin’e girdiler ve Ardahan yolu üzerindeki Ardanuç’u da tehdit eder hale geldiler. Aynı gün Ardanuç çevre köylerinden bir Müslüman çete Ardanuç’a gelerek kasabayı kontrol altına aldı. 3 Aralık’ta TM güçleri Çoruh Nehri’ni geçerek Ardanuç’a girdiler. Burada düzenli ordu birlikleri, TM çeteleri ve yerel gönüllülerden oluşan birkaç bin kişi toplandı. Ancak Yusuf Rıza Bey öncelikle Batum’un işgal edilmesi gerektiğini düşünürken, Bahattin Şakir Bey önce Ardahan’ı almak istiyordu. Nitekim TM çeteleri ve Alman Binbaşı Stange komutasındaki 8. Alay 29 Aralık 1914 günü Ardahan’ı Ruslardan aldı ancak 3 Ocak 1915’te geri çekilmek zorunda kaldı. Artvin halkından Osmanlı ordusuna ve çetelerine çok sayıda insan katıldı. Rus ordusu Ardahan ve Artvin’i geri aldığı zaman büyük bir kaçakaçlık yaşandı. Artvin dâhil Batum sancağı, Mart 1918’de imzalanan Brest Litovsk Antlaşması ile Osmanlı Devleti’ne geri verildi. Artvin’in nihai olarak anavatana katılması Sovyet Rusya ile 1921 Moskova ve Kars antlaşmaları sonucunda gerçekleşti.
* Bu yazı Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin (1878-1918), (Aras Yay. 2021) adlı kitabımdan derlenmiştir.